1 Kasım 2011

Ücretsiz izinli bir anne...

Ücretsiz izne ayrılmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyorum. O kadar rahatım ki sanki bütün sorunlar bitti. Ev işleri sorun değil artık, çocuklar sorun değil neşe kaynağı seviyorum ben evde olmayı bu aralar...Çok değil mi 2 sene diyenler 40 çalışacak birine 2 yılı çok görmeyin lütfen. Ben bebeklerimle mutluyum onların ilk emeklemesine, yüremesine, anne ve baba demesine bütün ilklerine ben şahit olmak istiyorum. Bizim artık AİLE TOPLANTILARIMIZ var. Sinema günlerimiz var. Alışveriş günlerimiz var. Zamanla oturacak inşallah. MBU, Cankız şimdilerde iştahsız. Balık yağı, tahin, pekmez vermeyi kestim ondan mı acaba? Geçen sene çok güzel mandaline diyen kız bu sene "Mustalye" diyor. Güzel oyun kuruyor. Bisiklet sürebiliyor. Alfabenin noktalı harfleri yok onun lugatinde "Olkü, Guzel, Koy, Seyya" bu şekilde güzel konuşuyor ama maaşallah. Market sendromunu başka marketlere giderek ve alışveriş listesi yapıp MBU'ya listedekileri bulmasını sağlayarak azalttık. Şu anda da en büyük çelik tencerenin içine oturmuş tahta kaşıkları da kürek yapmış kayıkta gider gibi yapıyor. Saçlarını hala kestiremedik. Kıyamıyorum çok güzeller nerdeyse kalçasının aşağısına indi ıslakken tabi. Kuruyunca lüle lüle oluyor.Gece uyku saatleri düzene girdi gibi en geç 9 gibi eğer misafir yoksa ve misafirlikte değilsek uyuyor. Sabah 7-8 gibi kalkıyor. Ama maalesef öğlen uyumuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder